Web Sitesi Tasarımlarında Yaratıcılık
Müşteriniz için bir proje geliştiriyor, yeni bir uygulama için arayüz tasarlıyorsunuz. Yeni ürün için onlarca toplantı yaptınız ve şimdi tasarımın ana hatlarını çıkarma zamanınız geldi.
Tasarlamak üzere olduğunuz sayfalar ve formlar birçok oyuncunun -pazarlama departmanının, yazılımcıların ve işletme sahibinin- beklentilerine uymak zorunda.
Bu tasarım için ne kadar yaratıcı olmam gerekiyor? Başka birinin ilgisini çekecek bir tasarım yapmak benim görevim mi? Tasarım sürecine kendi fikirlerimi ve görüşlerimi yansıtmalı mıyım?
Projeyi yürüttüğünüz insanla konuşuyorsunuz ve beklediğiniz cevap geliyor: Yaratıcı ol. Ortaya ne çıkacak görelim.
Tasarımda özgür olma fikri hoşunuza gidiyor ama şimdi de bir kullanıcı deneyimi tasarımında (UX design) ne kadar "yaratıcı" olmanız gerektiği konusunda kafanız karışıyor. Öylece açıp kapatabileceğiniz bir "yaratıcılık" düğmesi mi var? Belki bazı insanlar yaratıcı, bazıları değildir. Peki siz hangisisiniz? Gelin yaratıcılık nasıl artırılır? Keşfedelim.
Yaratıcılık Nedir?
Yaratıcılık sözcüğü birçok insan için farklı anlamlara gelebilir ama farklı tanımlara baktığımızda ortak bir şey bulabiliyoruz:
Sonuçları değerli ve orijinal olan süreçlere yaratıcılık denir.
Bu tanımı açmak için 3 terimi açıklamamız gerekiyor:
- Süreç: Bir insanın yaratıcı olup olmadığına karar vermek için yalnızca sonuca bakamıyoruz. Yaratıcılık için belirli bir sürecin toplamına da bakmak gerekiyor.
- Sonuç: Süreç önemli olsa da, sonuç olmadan bu süreç de pek bir şey ifade etmiyor. Yaratıcılığı doğru tanımlamak için sürecin sonunda elde edilmiş bir sonuca ihtiyaç var. Yani bir şey elde etmelisiniz.
- Değerli ve orijinal: Sürecin sonunda elde ettiğimiz sonuç, benzersiz ve birileri için değerli olmalı.
Peki yaratıcı süreç ne demek? Hangi süreçlerin "yaratıcılık" ile sonuçlandığını anlamak için öncelikle beynin problem çözme ve yeni fikirler konusunda nasıl çalıştığını anlamanız gerekiyor.
Yaratıcılık ve Beyin
Web sitesi tasarımlarında yaratıcılık ile ilgili en popüler görüş; yaratıcı süreçlerin "sağ beyinde" gerçekleştiğidir. Aslında bu yaygın görüş pek de doğru sayılmaz. İnsanların nasıl yaratıcı oldukları ve beyinde neler olduğuyla ilgili oldukça ilginç yeni çalışmalar var.
Beynin sağ kısmı da, sol kısmı da yaratıcı süreçleri içerir. Yani aslında beynin "yaratıcılıkla ilgili" özel bir bölümü yok. Bunun yerine yaratıcılık ile ilgili üç tane "beyin ağı" var.
1. Yönetici Dikkat Ağı
Yönetici dikkat ağı; bir sorunu belirlerken ve çözerken veya yaratıcı olmanız gereken bir şeye karar verirken beyin aktivitelerine başvurur.
İnsanların dikkatinin dağılmasına sebep olmadan, önemli noktaları görmeleri sağlayacak bir form nasıl tasarlanır?
Bir ekrana bakarak bunları düşündüğünüzde aslında "yönetici dikkat ağı"nı kullanırsınız. Çözmek istediğiniz bir probleme odaklandığınızda ya da üzerinde çalışmak istediğiniz yaratıcı bir fikir olduğunda, çalışmaya başlayan diğer bir ağ ise; hayal gücü ağıdır.
2. Hayal Gücü Ağı
Hayal gücü ağı genellikle bilinçdışı olarak çalışır. Bu ağ, bilgilerinizi ve hatıralarınızı gözden geçirir ve bunlarını kullanarak yönetici dikkat ağı ile yaratmaya karar verdiğiniz şeyleri nasıl yaratacağınıza dair yollar gösterir.
3. Belirginlik Ağı
Bu süreç de çoğunlukla bilinçdışıdır. Belirginlik ağı, hayal gücü ağındaki faaliyetleri görüntüler ve neyin seçilmesi ve neye dikkat çekilmesi gerektiğine karar verir. Bu tam olarak "İşte bu! Biliyordum, bunu deneyebilirim" dediğiniz andır.
İşinize Yaratıcılık Eklemek
Beynin çalışma şekline bakarak, daha yaratıcı olabilmek için yapılacak birkaç şey var. Bu yöntemler, ilk bakışta sıradan öneriler gibi görünebilir ama aslında bunun oldukça ötesindeler. Bunlar, üç temel beyin ağı ile çalışmanıza yardımcı olabilirler.
1. Hedefinizi Net Olarak Belirleyin
İster bir problemi çözmek isteyin, ister bir fikir üzerine çalışın, amacınız ne ise onu belirleyin ve mümkünse yazın. Örneğin;
- Web sitesindeki verileri nasıl düzenlersem, insanlar aradıklarını daha kolay bulur?
- Navigasyon barının rengi ne olmalı?
- Web sitesindeki verileri tablo yerine, daha görsel biçimde göstermem mümkün mü?
Ne konuda yaratıcı olmak istediğinize karar verdikten sonra yönetici dikkat ağını etkili bir şekilde çalıştırabilirsiniz.
2. Mola Verin
Hedefinizi net olarak belirlediniz ve hayal gücü ağınız artık çalışmaya hazır. Şimdi yapmanız gereken şey sorundan biraz uzaklaşmak. Aslında herhangi bir mental aktiviteden tamamen uzaklaşmalısınız.
Eğer yönetici dikkat ağınız devamlı olarak çalışırsa, hayal gücü ağı işini doğru yapamaz. Mümkünse beyninizi fazla kullanmanızı gerektirmeyecek bir şeyler yapın. Yemek yiyin, yürüyüşe çıkın, bazı aramalara dönün; beyninizi boşaltacak her şey olabilir. Yapabileceğiniz en iyi şey biraz gözlerinizi kapatmak veya -saate bağlı olarak- uyumak.
3. "İşte Bu!" Dediğiniz Fikirleri Kaydedin
Belirginlik ağınız devamlı bilinçli beyninize fikirler göndermeye başlayacak, hazırlıklı olmalısınız. Her an aradığınız ilham gelebilir. Gittiğiniz her yere kalem ve kâğıt taşıyın veya telefonunuzun ses kayıt uygulamasını kolay ulaşılabilir bir noktaya alın. Aklınıza gelen fikirler bir daha ortaya çıkmayabilir. Her şeyi not edin.
4. Detayları ve Büyük Resmi Görün
Araştırmalara göre yaratıcı insanların bir ortak yönü, hem büyük resmi hem de detayları görebiliyor olmaları. Tabii ki bu kullanıcı deneyimi tasarımcıları için de geçerli.
Bildiğimiz en iyi kullanıcı deneyimi tasarımcıları, tasarımların genel yapısını düşünür ve bir sonraki adımda detayları şekillendirmeye başlarlar. Daha sonra bu detayların büyük resimde nasıl göründüklerini değerlendirip, tekrar detaylara dönerler.
Eğer bu konuda iyi değilseniz pratik yapın. Bir saatliğine tasarımınız üzerine çalışacağınızı düşünelim. 10 dakikalık bir alarm kurun ve büyük resim üzerine plan yapmaya başlayın ve sorunları/çözümleri düşünün. Süre dolduğunda planınızın detayları üzerine çalışmaya başlayın. Bundan 10 dakika sonra detaylar üzerine çalışmayı bırakın ve detayların toplamının nasıl göründüğünü kontrol edin. Çalışmanızı bu şekilde sürdürün. Eğer normalde bu şekilde çalışmıyorsanız, başlarda zorlanabilirsiniz ama zamanla bu sistemin yaratıcılığınız üzerinde nasıl bir etkisi olduğunu fark edeceksiniz.
Bazı tasarımcılar tasarım yapmanın "doğru" yolunun, web tasarım sürecinin adım adım tamamlanması ile mümkün olduğunu düşünürler. Büyük resimden (makro-tasarım) başlanır, daha sonra mikro seviyeye geçilir ama en iyi tasarımcılar bu ikisi arasında devamlı olarak geçiş yaparlar.
Yaratıcı Bir Zihni Teşvik Etmek
Yaratıcı bir zihni teşvik edebilmek için yapılacak iki şey daha var:
1. Bir Süreci Takip Ederek Yaratıcı Olamayacağınızı Düşünmeyin
İyi bir süreç yaratıcı olmanıza yardım eder. İyi bir süreç detaylarla ilgilenir, bir şeyleri düşünmenize yardımcı olur ve hedef belirlemenizi kolaylaştırır. En iyi kullanıcı deneyimi tasarımcıları bir süreci takip eder.
2. Kısıtlamaları Düşünmeyin
Birçok insan, ortada bir kısıtlama olduğunda yaratıcı olamayacaklarını düşünür. Araştırmalara göre, kısıtlamalar insanların daha yaratıcı olmasını sağlıyor.
Tabii ki aşırı kısıtlama yaratıcılığı engeller ama genellikle (kullanamadığımız renkler, takip etmemiz gereken kılavuzlar, kullanmamız gereken fontlar ve projeyi tamamlama süremiz gibi) kısıtlamalar, beyin ağlarını çalıştırdığı için daha fazla yaratıcı olmamızı sağlarlar.
Kısıtlamalarla ilgili yapabileceğiniz en iyi şey, yönetici dikkat ağı ile belirlerken kısıtlamalar konusunda mümkün olduğunca net olmaktır. Örneğin bir web sitesi için prototip yapmanız gerekiyor ve yalnızca üç gününüz var. Yönetici dikkat ağı ile bir hedef belirlerken kendinize 3 gününüzün olduğunu devamlı hatırlatmalısınız.